25 Temmuz 2010 Pazar

Ümit Abla ümitlendirdi:)

Nihal'lerin nikahındayız hala:) Tebrik töreni sırasında, yanımda Ümit Abla vardı (Hatice Ümit Çilingiroğlu).
Nikahın şahitlerinden, İndigo Dergisi'yle tanıdığım ve pek sevdiğim zat:) Sırf varlığıyla ilham veren, aslan yeleli meleksi:)
Beraber sohbetimiz sırasında karşılıklı hoş açılımlarımız oldu. Yaşadığımız sıkıntılı süreci değerlendirdik ve yenilik için silkelenme olup olmamasını irdeledik.
Zira sevdiğim insanlar ve çevrelerinde, kapandı sanılan defterler, fiziksel rahatsızlıklar eşliğinde hortluyorlar ve hatta, zaman zaman bu kişilerin inançlarını sorgulatacak güçte oluyorlar.
Böyle özetlenebilecek bakış açısından ötürü Ümit Abla belki teşekkür etmiş olabilir, ancak onun kısacık bir günde bana kattıkları için ben teşekkürlerle borcumu ödeyemem:)
Mesela ben herşeyi, etrafımda gezinen sinekten, kalp kasıma kadar herşeyi kontrol edebilmeyi denerken, başka titreşimlerden kaynağını ve sebebini bulamadığım başka titreşimlerden etkilenmeyi, dürüst bir ifadeyle pasifize olmayı başarısızlık görüyordum.
Ümit Abla, bazı kader sürprizlerinin varlığına dair ışık yaktı.
Aksi halde hayatımın ne kadar sıkıcı olduğunu, olabileceğini gördüm böylece.
Lego oyuncaklardan çocukken zevk alırdım, ama ölene kadar lego evlerde, sims insanlarıyla oynar gibi yaşamak...
Daha öncesinde gelişimim için mecburi kabul edişler olarak baktığım ve bir sonraki sefer daha güçlü olarak aşacağımı düşündüğüm bu durum, artık benim için eğlencenin bir parçası:))
Sonrasında eğitmenliğe ve sivil toplumculuğa dair de biraz konuştuk. Küçük umutlar topladım.
Ancak bu iki sohbet arasında bir de doğum haritama baktı:)
Bana tam da misyon-vizyon konulu seminerimde kullanmak üzere, kişiye misyonunu, vizyonunu, varoluş amacını hatırlatıp motive edici şeyleri düşünürken, güzel ilhamlar aldım.
Aldığım notlardan küçük bir özet geçeyim: benim için çok doğru bir yoldayım:)))

1 yorum:

  1. "Mesela ben herşeyi, etrafımda gezinen sinekten, kalp kasıma kadar herşeyi kontrol edebilmeyi denerken, başka titreşimlerden kaynağını ve sebebini bulamadığım başka titreşimlerden etkilenmeyi, dürüst bir ifadeyle pasifize olmayı başarısızlık görüyordum." Bazen toplum insanları bu yönde düşünmeye zorluyor. Hep kontrollü olmak, hep başarılı olmak, hata yapmamak üzerine irili ufaklı baskılar kurulabiliyor. Dediğin gibi, bazen başka enerjilerden etkilenmek, dizginleri bırakmak ufkunu genişletebilecek kapılar da açabiliyor. Hırslardan ve geçen zamanı yakalamanın stresinden uzaklaşıp ipleri salmak tazelenmeyi ve yenilenmeyi getirebilir, farklı kapılar açabilir.

    YanıtlaSil

Yorumunuzla blogu zenginleştirdiğiniz için teşekkürler :)))