23 Haziran 2013 Pazar

Diren Sağduyu

Gezi parkıyla patlak veren olaylar geliştikçe bir ihtiyaç doğuyor; sağduyu!
İkiliklerden kurtulmanın, kutuplaşmayı önlemenin en temel yoludur sağduyuya sığınmak.
Ama neden?
Ama nasıl?
Ama ne zaman?
İndigo Dergisi'nde bir yazım yayınlandı bunun üzerine; http://indigodergisi.com/2013/06/diren-sagduyu/
Keyifli okumalar.

9 Haziran 2013 Pazar

Yaz geldi kilolar gitti mi?

Biliyorsunuzdur belki, bu yıl Sağlık Bakanlığı da obzelik üzerinde duruyor ve önlem çalışmalarına destek veriyor.
Çevremde de birçok kişi diyette. Özellikle de yazın başladığı şu günlerde, diyetleri daha da sertleşti.
Oysa daha önce defalarca kez yazdım, kilo vermek için diyet şart mı diye sorguladım.
Geçtiğimiz günlerde yeni başladığımız bir danışanımın yorumunu birebir aktarıyorum.
Son yaptığımız çalışmadan sonra; hızla kilo vermeye başladım. Yediklerimi değiştirdim tabi ama yemek yemek eylemine karşı duruşum değişti. Yemek yeme eyleminin "anlamını" değiştirdim. Midem küçüldü. Asla açlık hissetmemeye ve vücudumun neye ihtiyacı olduğunu vücudumla konuşmaya başladığımı fark ettim... Sosyal ilişkilerim; incelmek ve irade sahibi olmak başlıkları adı altında daha da sağlamlaştı. İnsanlarla daha fazla sohbet etmeye; tahammülümü kontrol etmeye başladım ve "Mideyi dinleyebilmek aslında diğer insanları dinleyebilmekten çok da farklı değilmiş" yargısına ulaştım. Kabul gördüm. Dağınık düşüncelerimi yavaş yavaş organize ediyorum. Hayatımın yeniden kendi ellerime geçtiğinin farkına varıyorum. Sadeleşmeye çalışıyorum sadeleştikçe kendi hayatım zenginleşiyor. Kendime çizdiğim beslenme ve zamanı kullanma planına birebir uymasam da; genel olarak o düzende ilerliyorum... 78 kiloyum şu an (Yani 5 kilo verdim bir haftada). Normalde diyet sürecinde yaşadığım halsizlik enerjisizlik isteksizlik gibi şikayetlerim alt seviyede. Kabızlık çekmiyorum ama seyrek tuvalete çıkmaya başladım. Başaracağım. Dışarı çıkmaya plan yapmaya ve insanların hayatımdaki anlamlarını doğru yerlere yerleştirmeye; değişme direnmemeye; kötü düşünceleri kovma eylemlerini de alışkanlık haline getirmeye çalışıyorum. Yani refleks olarak algılamaya çalışıyorum ve herhangi bir kendimden gelen dış baskıda otomatik olarak devreye girmesi beni çok rahatlatacak. Bunu egzersiz haline getirdim. Hayat güzel. Sen de öylesin. Sana çok ve tekrar tekrar teşekkür ederim.
Deniz Onursal, Müzik Öğretmeni
Siz de eğer formunuza hızla girmek istiyorsanız, yemeklerinizden de geri kalmak istemiyorsanız hemen iletişime geçin. Bir doktor değilim, tanı koymuyorum.
Bir diyetisyen değilim neyi ne kadar yiyeceğinize karışmıyorum.
Bir antrenör değilim, kaç kalori yakacağınıza dair spor ödevleri vermiyorum.
Uzmanlık alanım zihin ve kilolarınızın zihinsel köklerini çözmenizi sağlıyorum. Gerisi size kalmış.

5 Haziran 2013 Çarşamba

Direniş değil bu günler, bambaşka bir şey...

Geçtiğimiz günler birçok şeyi baştan sorgulamamız gereken günlerdi değil mi?
Gezi olaylarını tasvip edelim ya da etmeyelim, eğer halâ düşünmüyorsak "noldu, neden oldu" diye... Başımızı farkında olmadan kuma gömmüşüz demektir.
Bu konudaki bakışımı blogumdan göz atabilirsiniz. Birkaç şey karaladım, birkaç yazı da yolda.
Düşüncelerimden öte ne var şimdi sırada?
Bu olayların yıpratıcı etkilerini gözledim, bunun için birşey yapmak istedim.
Öncelikle bu eylemler sebebiyle haklı/haksız yoğun gaza maruz kalan insanlarda solunum sıkıntıları söz konusu olabilir.
Tuz terapi odaları, KOAH gibi, astım gibi rahatsızlıklar için çok iyi. Türkiye'nin ilk tuz terapi merkezi Sense Renaisense de Bağdat Caddesi'ndeki kapılarını, mağdur arkadaşlara ÜCRETSİZ açıyor. Linki tıklayın, iletişim bilgisi orada.
Solunum kadar bir başka sıkıntı da psikoloji. Şiddete maruz kalan birçok insan gözlemledim yardım koordinasyonu yaparken.
Mor Danışmanlık kurucusu dostum Murat Tali da ücretsiz EFT yapıyor. Buraya tıklayarak EFT hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
Ben de psikolog arkadaşlardan bir grup oluşturdum ve psikolojik travma yaşayan arkadaşlara ücretsiz destek oluyoruz.
Psikolojik destek arayanların benimle iletişime geçmesi yeterli. Hemen ben ya da daha uygun biri ilgilenecek.
Burada küçük bir şeyin altını çizmek istiyorum. Siyasileştirilen bir eylemin, halâ siyasetüstü olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla herhangi bir görüşün mensubu da olabilirsiniz, hatta bu olaylardan etkilenen bir polis memurumuz da olabilirsiniz.
Hepimiz insanız!
Fotoğraf da Gezi Park'a ziyaretim sırasında Hürriyet'in haber yapma gereği duyduğu sarılma eylemimizden birisi.