20 Temmuz 2014 Pazar

Gördüğün Sorundan Sorumlusun

Bir gün sabahın erken bir saatinde park kenarında bekliyordum. Kabataş İskelesi'nin yanındaydım, otoparkın hemen arkasında.
Biraz erken gelmiştim ve dolanıyordum.
Asfaltın üzerinde kıvranan birşey gördüm: iki parmak uzunluğunda bir solucan.
Ağaçların gölgesinde duruyordu, ama güneşin hareketine baktım ve solucan en fazla 10 dakika içinde ortada kalacak, güneş tarafından kavrulacak.
Özellikle o günlerde "gözlemcilik" üzerine kafa yoruyordum, kimsenin hiçbir şeyine karışmamalıydım. Solucana da karışmamalıydım, ölümü onun kaderinde.
Ama sonra birşey fark ettim; ölecek, o belli, ama neden?
Toprağa sığınamadığı için ölecekti, güneşe karşı açıkta kalacaktı.
Peki toprağa neden sığınamıyor?
Çünkü benimle aynı familyadan olan bir tür, insan, kendi rahatı için toprağı asfaltla kaplamıştı.

Demek ki başkalarının açtığı bir sorunun çözümü için sorumluluğum var; aldım solucanı ve rahatça yol alabileceği, güneşten uzak bir toprağa koydum.

Ortadoğu'ya barış mı getirdi bu kahramanlığım? Hayır! Somali'deki açlığı mı çözdüm? Hayır! Ülkemizdeki kutuplaşmayı mı giderdim? Hayır!

Ama birşey fark ettim o gün; bir sorun görüyorsan, sorumluluğunu almalısın! Tüm çabalarım da kendimce gördüğüm sorunların çözümüne yönelik çabalıyorum; hukuk sistemi, yönetim sistemi, psikoloji...

Ama kendimden bahsetmek için değil, bir dostumu anlatmak için yazıyorum bu yazıyı.
Kendince bir sorun görüyor, ustaların elinden tutulmayan çıraklar, aktarılmayan beceriler. Oysa kültürümüzde sanat da zanaat de ilim de irfan da usta-çırak ilişkisiyle yürümüş tarihimiz boyunca.
O da bir ufak adım atıyor, usta-çırak ilişkisini tekrar başlatmaya çabalıyor.

2 tane kriter seçiyor kendisiyle yürüyecekler için:
Görüşü ne olursa diğer her türlü görüşe saygı duyacak, tartışabilecek, dinleyebilecek, varlığını kabul edebilecek kişiler olmalı bu ekiptekiler.
İkinci hata ise en büyük hayalim; hata yapma özgürlüğü! Hata yapa yapa öğrenebildiğimizi birilerinin gerçek örneklerle anlatabilmesi gerekiyor.

Efendim, bahsettiğim dost Ömer Ekinci. Güya konuşmacıyım ben, onun yanında solda sıfır kalırım. Girişimcilikte kıyaslamıyorum bile birbirimizi. Hele bir de zengin çevre. Gönlü o kadar zengin olunca çevresi de gayet zengin oluyor insanın.
Bir düğüne 100 kişi toplanmazken onun önderliğindeki iftara 100den fazla kişi katıldık.

12 Yıldız da az önce bahsettiğim projenin ismi. Gençler ilk yıl çıraktı. İkinci yıl yeni bir çırak ekip kuruldu ve eski çıraklar kalfa oldu.
Bu sırada başka illerdeki temsilciliklerin haricinde sanırım yurtdışına da açıldılar.

Ne yapıyorlar?
Çok kötü şeyler yapıyorlar, geleceği değiştirmek için çok kötü şeyler yapıyorlar. Herşeyin başında "insan" olduğumuzu hatırlatan bir bağ kuruyorlar.
Kendinden ziyade toplumu düşünmen gerektiğini fark ettiriyorlar.
Kardeşliğin tekrar doğabileceğine dair ümit aşılıyorlar.
Onlara bir gün kombo bir eğitim vermiştim, sabahtan akşama kadar çeşitli eğitim ve seminer kalemlerimi art arda paylaşmıştım ve o gün tek seferde 30 kadar kardeşim olmuştu. Bu da "abilik" sorumluluğu getiriyor ister istemez.

Bu güzel insanlar işleri büyüttüler, televizyona da çıkmaya başladılar. TRT OKUL'da Gençler Uçuyor diye bir program, cumartesileri 22:20'de yayınlanıyor. Her hafta da yine toplum için ayrı örnek olabilecek birileri çıkıyor programa.

En sevdiğim filmlerden bazılarının yönetmeni, yapımcısı, başrol oyuncusu Aamir Khan'ı davet etmeye niyetli Ömer. Dün düşündüm, çok süper olurdu Aamir gelse bizim topraklara...

Neyse, başkasından bu kadar bahsetmek yeter. Aslında onlardan ne kadar bahsetsem az kalır.
Naçizane önerim onları takip etmeniz, örneklerine göz atmanız. Bakarsınız iş dünyasının gerçekleri arasında sıkışıp kalmış insanlık, başkalarının sorumluluğunu almak ve örnek olmak gibi güdüleriniz canlanır.

Ve belki birgün "gerçekler" değişir, barış gelmeyen yerlere barış yolları bulunur, açlıktan kıvranın ekmek yapması sağlanır, kutuplar kendiliğinden giderilir...
Daha iyi bir dünya için gördüğün sorunun çözümünden sorumlusun. Kalk ve birşey yap!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuzla blogu zenginleştirdiğiniz için teşekkürler :)))