22 Mart 2011 Salı

Bir etoburun ağzında vejeteryan lezzet


Geç gelen bir paylaşımda bulunmak istedim.
Bir etobur olarak, sonunda güzel bir vejeteryan mekan buldum: Govinda.
Açılalı çok olmadı, ancak vejeteryanlar arasında hızla yayılıyormuş ismi. İşin düşündüren yanı, Türkiye'dekilerden ziyade yurtdışından misafirlerimiz daha kolay buluyormuş nerededir, kimlerdir...
Bunun iki sebebi var sanırım; Yurtdışındaki Govindalar ve Serhat'ın enerjisi:)
İkidir gittim sadece, sıcacık bir karşılama. Macaristan'dan destek alındığı için Macar arkadaşlar etrafta, İngilizce-Türkçe sohbetler, fonda da yumuşak bir müzik...
Geçen geldiğimde Burfy vardı, übersüper bir Hindu tatlı, karamelin 4 saatlik fırınlama sonucu lokuma benzeyen tatlı.
Bu sefer de irmikli, nohutlu enteresan bir çorba içtim.
Bu lezizlik, etobur iştahımın aklını çelebilecek güçte.
Bu arada, vejeteryan ile vegan kelimelerinin farklılığını da yeni öğrendim ve Govinda'nın özelliklerinden biri de dileyene vegan mutfağı da sunabilmesiymiş, yani süt ve süt ürünleri de koymayabiliyorlarmış.
Beyoğlu'nda McDonalds'ın sokağından girince ikinci sola giriyor ve 20 metre ilerinizde, sağınızda görüyorsunuz bu mütevazi mekanı.
Fiyatları da fena değil, klasik lüks vejeteryan menülerden oldukça farklı ve misafirperver.
Umarım yakın zamanda web sitelerini de güzelleştireceklerdir, buraya tıklayarak göz atabilirsiniz.
Gün sonunda Bacan denilen müzikli meditasyona katılma şansınız da olabilir; 3 çalgı ve ağızlarda bir mantra ile...
"Hare krishna hare krishna,
krishna krishna
hare hare..."