10 Haziran 2011 Cuma

Zihin Haritalama Yöntemi

Zihin Haritası / Bilişsel Harita / Akıl Haritası / Modern Hiyeroglifler
Da Vinci'den Aristo'ya kadar uzanıyor bu tekniğin kullanımı.
Beynin kullanım biçiminden düşüncelerde izlediğimiz alışkanlıkları kırmayı hedefliyor.
Düşüncelerin görsel ilişkiler kullanılarak ifade edilmesi ve böylece hem sorun tespitlerinde hem de çözüm yollarında yeni yollar bulunması, hafızanın güçlenmesi, alışılagelmişin ötesinde düşünme becerisi edinmeyi sağlayan basit ve eğlenceli bir tekniktir.
Süreç sonunda ise kararsızlıklardan eylem hazırlıklarına geçiyoruz ve yüzümüzde bir gülümseme beliriyor.
Kendi iş toplantılarımızda kullandığımız bu tekniği geliştirdik ve sektörel deneyimimizi de koyarak iki modül halinde sunuyoruz.
İlk modülde zihin haritası nedir, faydaları ve kullanım alanları, düşünme biçimleri ve kolayca değiştirebilme tüyolarına değiniyor, beyin fırtınası, not alma, toplantı yürütme ve zaman odaklı proje hazırlama üzerine pratikler yapıyoruz.
Bir hafta sonrasındaki ikinci modülde ise SWOTu daha etkin şekilde ele alıyoruz, kendini besleyen bir yapı kurgulamayı öğreniyoruz, SWEET adında kendi kurguladığımız tekniği işliyoruz ve birkaç sürpriz teknik ile koçluk becerilerinden bazılarını kendimize uygulayabileceğimiz bir kıvama geliyoruz.
Sunuma göz atmak için tıklayabilirsiniz: 
http://www.scribd.com/doc/57400390/zihin-haritalama-tanitim
Detaylar için tıklayabilirsiniz:
http://mustep.com/hizmetlerimiz/egitimlerimiz/zihin.html
Facebook etkinliğimiz için tıklayabilirsiniz:
https://www.facebook.com/event.php?eid=172598196131869
Özetle: İşin içinde Zihin, Yaratıcılık, Akıl Yürütme, Karar, Eylem, Düşünce unsurlarından en az bir tanesi varsa, orada Zihin Haritalama'nın yaratacağı fayda da vardır.
İstanbul, Gayrettepe'de Fors Plus Yönetim Danışmanlık çatısında verilecek, interaktif ve uygulamaya dayalı bu eğitimimiz 19 ve 26 Haziran Pazar Günleri, 13:00-17:00 saatlerinde, sınırlı kontenjanla gerçekleştirilecektir.
Gelecek program tarihleri için,
Eğitim, teknik, kullanım alanı, referans vs her konuda,
Kayıt için cozum@mustep.com üzerinden iletişime geçebilirsiniz.
Selamlar,

--
Mutlu günler,
Mustafa Emin Palaz
P Bu mesajı yazdırmadan önce lütfen çevreyi düşününüz

8 Haziran 2011 Çarşamba

Girişimci Beyninin Fırtınasından Dökülenler

Bugün KOBİ ve girişimcilik danışmanlığı konusunda Türkiye'nin en büyüğü MG Danışmanlık ile beraberdim.

Beni tanıyan birçok kişi, bu çözüm ortağım ile bağımı bilir, bendeki emekleri, samimiyet ve desteklerini...

Bir proje teklifim için oturduk beyin fırtınası yaptık ve sonrasında bahçeye kaçtık.

Son zamanlardaki koşturmacadan iş dünyası ile ilgili sohbetlere attık kendimizi: iş piyasasının endüstriyel ve psikolojik açıları.

Geçen gün fizik teorisyenleriyle de kuantum mekaniği ve doğurduğu felsefi akımın etkileri üzerine uzun bir söyleşi yürütmüştüm. Açıkçası o arkadaşlardan sonra, MG ayağımı toprağa indirdi yeniden.

Bu sohbetimizden akılda kalanların bazılarını paylaşmak istedim ben de.

Kadın girişimciliğinin desteklenmesiyle başladık zaten; neler deneniyor, verim nasıl artırılır...

Acaba ülkemizin kadın girişimci yüzdesi, gerçekten artırılmalı mı yoksa mevcut yapı için optimum bir düzeyde mi?

Bu konu, kadının yerinden güç alıyor veya zayıflıyor. Bu sebeple de bilnç oturması, yayılması ve farkındalık üzerine konuştuk.

Sonuçta ülkemizde kadın girişimciler %6 dolaylarında seyrediyor.

Tabi bu yüzdelik dilimde, teşviklerden yararlanma arzusuyla, erkeğin işini kadın üzerine kurması sebebiyle, sadece kağıt üzerinde girişimci kadınlar da var. Ancak bu vesileyle en azından kadınların Vergi Daileri'ne gitmek zorunda kalmaları, kanuni söz sahibi olarak evrak imzalamaları dolaylı bir etki doğuruyor olamaz mı?

Kurtarmıyor kadını, yükseltmiyor, yüceltmiyor, ancak en azından evden çıkarıyor.

Ancak bunda bile, iş kurmaya ve eve ekmek getirtmeye yönelik girişimcilik eğitimlerinin bazılarında, kadının sadece kadınlar sınıfı ile eğitim alması zorunluluğu, kocaların izin vermemesi, maalesef karşılaşılabilen bir sorun. Kadının girişimcilikten önce kadın olarak mahrum kaldığı diğer gerçeklere değinmiyoruz bile şu an.

Böylesi ve daha fazla sosyal problem söz konusuyken, bunları es geçip ticari imtiyazlar tanımak, sorunlara ne denli çözüm getirir diye soruyoruz.

Diğer konularla devam edelim.

Acaba daha çok girişimci mi yeğdir, daha nitelikli girişimciler mi? Global Girişimcilik Haftası'nda da sanırım bu tema üzerinde durulacak bir miktar.

Genel olarak girişimcilerimiz ve özellikle kadın girişimciler, hayatlarında ve sektörlerinde zorluklar karşısında paralel dirençler mi gösteriyorlar, nasıl reaksiyon alıyorlar?

Yakında bunları daha da detaylı ele alacağım ama birşeyin üzerinde, daha özenli durmak istiyorum.

Girişimcilik sayesinde değer yaratan ve gelir elde edenler genelde fırsat girişimcileridir ve en temel özellik; talebi dikkate alsa dahi ihtiyaca yoğunlaşmasıdır, değil mi?

Piyasada olmayan, ancak sorgulandığında ihtiyaç duyulan, bilinçsizce göz ardı edilen şeyleri icra etmeye çalışırlar.

Benim, işletmelerin kuruluşları ve sürdürülebilirlikleri için Girişimci Koçluğu yapıyor olmam gibi.

Bu bakış açısıyla, güçlü bir etki olasılığına sahip bir savdan bahsetmek istiyorum.

MG Danışmanlık'ın Projeler Müdürü ve İş Gücü Piyasaları Uzmanı Tuğberk Seçkin, bir çok danışanımın ve müşterimin bildiği, girişimcilik serüvenimdeki eğitmenlerimin en iyisi ve abim gibi sevdiğim birisi.

Daha staj zamanında Mercedes'e birkaç yüzbin Euro tasarruf sağlayan Tuğberk, iş gücüne girmemiş, ancak girmesi çok olası olan ve istihdambilimcillerin gözden kaçırdığı bir kitlenin tanımlanıp, işlenmesi vesilesiyle hem istihdamın hem de iş gücü piyasasının niteliğinin artırılabileceğini savunuyor.

Gözden kaçırılan, ancak daha ağacın yaş olduğu bu kümenin belirlenip, uygun şekilde beslenmesi ve gerektiğinde eğilmesinin, ülke ekonomimize, sürdürülebilir başarı profiline, ilham dağıtıcılık katkısı, en azından sağlayabileceği olaslıklar, daha şimdiden kulağa hoş geliyor, heyecanlandırıyor.

Bana da sizlerle paylaşmak düşüyor.

Bol girişimli günler.

7 Haziran 2011 Salı

Uranüs Umulmazlığın Önünü Açıyor

Domino lafı pek bir dolanıyor ağzımızda, bir zamanların kelebek etkisinin cici tınılarının kanla beslenmiş servis tabağı misali...

Ancak gözlediğim kadarıyla sadece Kuzey Afrika Ülkeleri'nde değil bu değişim, iş dünyasında, kişisel dünyada, zihinlerde de bir değişim hali var ve en ufak dirençte güçlü çatışmalar yaşanabiliyor.

Terörün şekli ve hedefi, yoğunluğu arttı belki, iş hayatındaki stres yükseldiği gibi değişimler de sertleşmeye başladı.

Bireysel bazda ise duygusal dalgalanmalar yükseliyor gözlediğim kadarıyla.

Benim de güçlü değişimlerim oluyor, bazıları dürüst olmak gerekirse acı veriyor, bazıları yüzümü daha da gülümsetiyor.

Geçen gün bir dostumla laflıyordum ve kendisi astroloji ile de çok ilgili. Sordum bu olayların yıldızlardan, gezegenlerden gelen bir etkisi var mı diye?

Cevabı ise gayet keskindi: EVET, kesinlikle!

Uranüs gezegeni Koç Burcuna girmiş. Koç lider ve dik başlı bir karakter, Uranüs de değişimin gezegeni derken bunlar birlieşince de...

Ben duymadım, ancak bu işlerin uzmanları uzun süredir söylüyorlarmış, büyük, sert değişimler olacak, dikkatli ve hazırlıklı olun, şöyle şöyle global etkiler olabilir diye...

Neyse, anladığım, bildiğim konulara dönersem, değişimin kaçınılmazlığı altında, şu günlerde de sert şekilde yaşıyoruz bu süreci, değil mi?

O halde önümüzdeki soru belirginleşiyor; değişimin neresinde bulunacağız? Kayıplar bölümüne mi nakil oluyoruz, yoksa terfimizi mi alıyoruz?

Ben mesela bu sert süreçte atlattığım şeyler sayesinde Kriz Mastır oluyorum:) Çok yakında ise Dr Octopus gibi kollar takmaya niyetliyim hız kazanmak için.

Dr Octopus demişken, bir Dr daha aklıma geldi: Dr Dre.

Kimdir kendisi? Ünlü rap şarkıcısı Eminem'in kankası, güzel müziklerde imzası olan, güçlü bir müzisyen.

Başka?

Artık o HP bilgisayarlarının yeni nesil ses sistemlerinde de kadro sahibi, üstelik eskisinden daha da karizmatik bir adam oluverdi.

Konuyla ilgili reklam filmine bakmak için tıklayınız.

Bu kişinin yaptığı müzik, izlediği yol, kariyerinde yepyeni değişikliklere yol açıyor ve bizlere de ilham vermiyor mu?

Sanmıyorum ki Dr Dre, böyle bir sikrıt yapmış olsun, "Tanrım! Öyle bir müzisyen olayım ki, bilişim devleri benden ilham alsınlar"

Ummadığı bir şey, değişim rüzgarları ile hayatını sarıyor ve karizmasını besliyor.

Karizma demişken reklamdaki o güzel şarkıyı dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

İndigo Dergisi'nden dostum Cem Özüak, bu konu hakkında bir yazı yazdı bu ay. Dr Dre'yi değil, umulmazlık teorisini ele alıyor. Okumanız için tıklayabilirsiniz.

Bu yazıda da belirtildiği gibi, ummadığımız şeyleri yaşayabiliyoruz.

Hele ki bu değişim günlerinde.

Vizyonumuzu, ufkumuzu ne kadar geniş tutarsak, bu rüzgarın savurduğu bir dal mı, uçurduğu bir yelken mi olduğumuz ve yönümüz, daha belirgin olacak sanırım.

Okuyucular, bu yakın dönemdeki değişimlerini paylaşırlarsa, en kısa zamanda bir derleme, değerlendirme yapabilirim bu konuda:)
Keyifli Uranüsler efendim.
Bu ve diğer yazılarıma www.mustafa.mustep.com üzerinden ulaşabilirsiniz.

Hayaller Gerçekleştirmek İçindir

Benimle birkaç saat olsun konuşmuş, bir eğitimime katılmış ya da benden seans almış, yazılarımın çoğunu okumuş, benimle ilgili dedikoduları dinlemiş...

Sonuçta benimle öyle ya da böyle iletişim kurmuş birisi, duymuştur Timur Tiryaki adını. Hepsi birbirinden değerli eğitmenlerim arasında TOP LIST 3'tedir kendisi ve en genç eğitmenim, yol arkadaşım, yol göstericim...

Kendisiyle bir röportaj yaptık, söyleşi de diyebiliriz. Hem sohbet etme imkanımız oldu hem de yeni kitabından biraz bahsetme fırsatı yakaladık.

http://www.indigodergisi.com/69/mustep.htm linkinde okuyabileceksiniz bu röportajı.

Hatta hoş da bir sürprizimiz olsun: röportajla ilgili yorumunuz ve Timur'un kitabından edindiğiniz ilhamı bizimle paylaşmanız halinde dilerseniz Timur'un Alfa İnsan Olmak Eğitimi'ne, dilerseniz benim Zihin Haritalama Eğitimi'me, %20 indirimle katılabileceksiniz.

Bu ve diğer yazılarıma www.mustafa.mustep.com üzerinden ulaşabilirsiniz.

Komik denecek kadar basit çözümler

"Bana çözümle gel"

3 yıl önceydi sanırım, çalıştığım şirkette bir hata yapmıştım ve birileri bundan faydalanarak şirketi çok zor bir duruma sokmuştu. Patronum da bana bu cümleyi kullanmıştı. Çünkü yapılabilecek ne varsa denemiştik kurtulmak için ve olmamıştı. Elimiz kolumuz bağlı.

Bir şekilde iç körlükten kurtulmalı ve yepyeni bir şekilde hem adımı hem şirketi temize çıkarmalıydım.

Amerikan kültüründe buna "kutu dışında düşünebilme" diyorlar, sorunları farklı ele almak, farklı çözüm yolları türetebilmek vs...

Ancak klasik metotlar izlenerek kutu dışında düşünemiyoruz.

Bu son olarak, Zihin Haritalama Eğitimi'mi inove ettiğimde başıma geldi.

Zaman kurgusunu kurmuştum, zamana karşı projeler için de uygulanabilmesi için. Ancak zordu, karmaşıktı. Daha basit yapmalıyım, daha basit yapmalıyım...

"Şu olmaz, bu olmaz, bu zor, bu daha önce kullanıldı olmadı,..." resmen bir kutuya girmiştim.

Ancak birden aklıma şu geldi: Zihin haritası yap Mustafa! Sonuçta bu eğitim de bu amaçla değil mi?

Kısa bir zihin haritası ile komik denecek kadar basit bir yol buldum.

Eğitimimin duyurusunu kısmen de olsa paylaştım bazı gruplarda ve birkaç kişiyle.

Dün itibariyle de bitirdik ve bazı gözlemlerimi paylaşmak istedim.

2 gün süren eğitimimizde beyin ve bilgiyi istemli şekilde inceleme becerisinden, zihin haritasının sadece bir kaç pratik ile bile ne denli güçlendirici olabileğini gördük, çünkü aradaki bir haftada bilgiyi özümsemelerini sağladık.

İş ve kişisel gelişim çalışmalarında sıklıkla anılan SWOT'tan daha etkin şekilde yararlanmak ve bunu geliştirip kurguladım SWEET üzerine çalışma yaptık.

Özellikle bu benim için çok önemliydi, çünkü yaygın kabul görmüş bir bilgiyi, işleyerek daha da ileri bir pozisyona getiriyor ve başka kimsenin ele almadığı bir modüle sokuyorum. Açıkçası korku vardı içimde biraz, sadece SWOT'ta mı kalsam diyordum, ama içimdeki ses bunu paylaşmak istedi ve nitekim eğitimin en zevkli kısımlarından biri burası oldu.

Bitirdiğimde aldığım övgüleri paylaşmayacağım, ancak yüzlerindeki gülümseme, tebrik ve teşekkür, bana doğru yerde olduğumun işaretiydi.

Mustafa yerinde rahat duramadı ama. Daha faydalı olmak için eğitimin içeriğini koruyarak daha da gelişmiş bir model haline getirdi.

Eğitimle ilgili buradan bilgi alabilir, aklınıza takılanı sorabilirsiniz.

Sonraki eğitim tarihlerini kurgulamaya çalışıyorum. Sanırım 19 Haziranda Zihin Haritalama ve 26 Haziran'da da kendinize koçluk yapabilecek şekilde kullanabileceğiniz ileri modülünü işleyebileceğiz.
Yazının bir kopyasına ve diğer yazılarıma www.mustafa.mustep.com üzerinden ulaşabilirsiniz.