8 Temmuz 2010 Perşembe

Psikologlara sessizce baskı mı yapıyorlar?


Biliyorsunuz, bir yaşam koçu olmak için, eğer kaliteli bir koç olmak istiyorsanız, birçok eğitim ve bolca deneyime ihtiyacınız var. Ancak bir psikolog gibi, en azından 4 yıllık bir akademik eğitime girmemiz de şart değil.
Birçok noktada psikologlukla karıştırıldığımız için, bundan hoşlanmayan akademik eğitimli bu tatlı insanlar, yaşam koçlarından müzdarip olduklarını dile getirirler. Ancak şimdi, mesleklerine dair ciddi bir tehlike söz konusu.
Psikolojide, sosyal bir uygulama söz konusu olup, ilaç yazılmaz. Ancak uygulamaya psikoterapi deniyor ve terapik özelliğinden ötürü de tıbbi bir birikim bekleniyor(muş).
Bu da psikologta değil, psikiyatrda var, o sebeple de psikiyatrlar lobicilik faaliyeti yaparak, bir genelge yayınlanmasını sağlamışlar.
Yandaki resimde görülen genelgenin sadece son paragrafını paylaşmak istiyorum:
"... Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü mezunları ile ... Özel Psikolojik Danışmanlık adı altında faaliyet gösteren merkezlerde tıp fakültesi mezunu olmadıkları halde hasta muayenesi ve tedavisi yaptıkları ..."
Söylenebilecek o kadar şey var ki...
Psikolog değilim, ancak onlara yapılan bu uygulama beni de rahatsız etti.
Bu konuyla ilgili olarak, saçma yorumlarla dolu olsa da bir portal kurulmuş, tıklayıp incelemenizi öneririm.
Öneri demişken, çözüm de sunulmuş bu genelgede; bir hekim nezaretinde hizmet verilmesi. Yani hizmet ehliyetlerini ellerinden alıyorlar ve diyorlar ki "Ya yapma ya da gözetim altında yap."
Zaten dünyanın terk ettiği uygulamalarla meslekleri çekilmez hale getirilmişken, üzerine böylesi baskılar, düşündürücü geldi.

2 yorum:

  1. Yine ne harika bir dokunuş... sağol varol, herkes adına :)

    YanıtlaSil
  2. Bu tarz durumlar genellikle mesleki çıkar çatışmalarından oluyor. Biyologların da özlük hakları yok mesela. Biyologların birinci tercihte istihdam edilmesi gereken kadroların çoğu diğer meslek grupları tarafından işgal edilmiş durumda. Maalesef Türkiye'de doğru dürüst bir kontrol mekanizması ve durumu her yönüyle ele alıp mantıklı karar veren bir mercii yok. Böyle durumlar çekişmeli bir şekilde devam edecek gibi görünüyor.

    YanıtlaSil

Yorumunuzla blogu zenginleştirdiğiniz için teşekkürler :)))