5 Ağustos 2010 Perşembe

Tütüyor Arkadaş


Çocukluğumda binaların yola bakan, büyük düz cepheleri boyanarak yapılıyordu dış mekan reklamcılığı, hatırladığım kadarıyla.
Zamanla billboardlar eklendi sokaklara.
Derken inşaatların koruma duvarları neden kullanılmasın diye düşünüldü sanırım. HSBC'nin saldırı sonrası yenilenen binasının inşaatı ya da Şişli'de, mezarlık arkasındaki inşaat...
Otobüsler turlarken neden reklam yapmasın denilip giydirilmedi mi?
Şoför koltuğunun arkasında duran plastik panoya duyuru asan insanlar, neden reklam da konmasın demiş bir ara.
Oraya reklam asılabiliyorsa, elimizle dayandığımız ve sık sık baktığımız tutacaklara yapılamaz mıydı?
Kim bilir, belki yakında biletimizi okuttuğumuz alanda da seyir esnasında reklamlar yayınlanır ya da bilet okuma mesajları; "Bıdı Bıdı Gazetesi iyi günler diler", "Yardımlarınızla var olan Mehmetçik Vakfı, biletinizin bittiğini uyarır"...

Billboardlara dönelim yine.
Birbirine atıfta bulunan yan yana reklamlar kullanıldı ama yöntem olarak sanırım esas tutulan, yanlamasına kocaman reklamlardı.
Devamında ne olur demiştik ki birşeyler kondu billboardlara, sandalyesinden mankenine... İki boyutlu sıkıcılık gitti. Hemen ardına o konuyorsa, ışık neden olmasın ki dendi, LED'leri döşediler ve görsel güzellik de arttı. Mesela sanırım PS3'ün reklamıydı, adamın gözlerinde ve fondaki şimşeğin ışıkları çok çekici yapmıştı...
Az önce ise, Knorr'un yeni bir reklamını gördüm. Çorbayı tüttürmüşler arkadaş. Kokusu da olacağını sanmıyorum, ama çorba görselinin üstünden buhar veriliyor...
Tebriklerimiz reklam sektörümüze gidiyor.
Umudum radyo reklamlarında da gelişme olması.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuzla blogu zenginleştirdiğiniz için teşekkürler :)))