Hafıza sanırım zihin hakkında yaratıcılıktan bile daha çok
merak ediliyor. Uzmanlık alanım zihin olunca hafızaya dair de sık sık soru
alıyorum. Hafıza tekniklerinde gayet başarılı hocalar olduğu için onlara
yönlendiriyorum genelde eğitim isteyenleri.
Geçenlerde de bazı notlarımı buldum hafıza üzerine,
paylaşayım istedim. Üzerine bir tv programında da zihin, hipnoz,
elektromanyetik dalgalar vs işlenirken
en çok sorular hafıza üzerine geliyordu. Zamanı dedim! Umarım faydasını
görürsünüz.
Gün geçtikçe materyalistleştiğimiz için öncelikle fiziksel
şeylerden bahsedeyim.
Hafıza beyinle mümkündür, beynin işleyişi ise genlerimizden
de güç alıyor. Yani hafızası iyi bir ebeveyn soyundan geliyorsanız,
şanslısınız, kuvvetli bir hafızaya yatkınsınız.
Testesteron hafızaya iyi geliyormuş. Ama açıkçası bundan çok
da emin değilim. Çünkü disiplinlerarası çalışmam gösterdi ki cinsel hormonlar
ve özellikle cinselliğin vuku bulması ile gelen boşalma, bazı elementlerin
yüklüce kaybına sebep oluyor. Özellikle erkekler boşaldıklarında yoğun çinko
kaybına uğrarlar ve bu da beyin için, özellikle hafıza için önemli görülüyor.
Beyin demişken, nörolojik rahatsızlıklar hafızayı kötü
etkiliyormuş tabi ki. Kanser ve depresyon da kötü etkiliyormuş. Tiroid rahatsızlığı,
koroner arter hastalıkları, ölçüsüz stres, travmalar, sigara, uyuşturucu ve
ilaçlar, özellikle psikolojik ilaçlar hafızayı kötü etkiliyormuş.
Ölçülü stres ve tadında alkol, hafıza için iyi ve beslenme
alışkanlığınız ise hafızanıza güç katıyor.
B vitamini ile antioksidan özellikli C ve E vitaminleri ve
fiziksel egzersizlerin hafızayı güçlendirdiğini zaten duymuşsunuzdur.
İyi yağların da kullanımı da olumlu etkiliyormuş.
Peki iyi bir hafıza için psikolojik olarak neler yapılmalı?
Notlarım arasında en çok ilgimi çeken, yeni şeyler öğrenmek!
Malum, işleyen demir ışıldar!
Bu öğrendiklerinizi birbiriyle ilişkilendirmek ise hafızayı
güçlendirir. Çünkü beynimizde gerçekleşen her öğrenme, bir yol yaratır. Siz bu
öğrenilmişlikler arasında ilişkiler kurdukça o konuyla ilgili yollar da artar. Böylece
hatırlamak için tek bir yol yerine yollardan birine dokunmanız yeterli
olacaktır. Zaten Üzenginin Yolcuğu eğitimimde zihnin bu şekilde haritalanmasına
dair beceriler paylaşıyorum. (Zihin Haritaları hakkında örneklere bakmak ve bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz)
Vitamin tüketimleri, Omega 3 (özellikle yağlı balıklarda
bulunur, hap olarak da haricen alınabiliyor), yanında özellikle yemeye dikkat ettiğim karnabahar,
çiğ badem içi, ceviz ve havuç. Havucu, cevizi zaten duymuşsunuzdur. Çinko zengini
ne var diye araştırırken öğrenmiştim çiğ bademin güzelliğini. Karnabaharı ise
sık yiyorum ve en çok da çiğ seviyorum, denemenizi öneririm. Sonra bir gün merak
ettim, bu karnabaharın ne faydası varmış diye aramıştırmıştım ve mutlu olmuştum. Beyin için
gayet faydalı.
Az miktarda alkol ve kararında uyku (ne az ne çok) beynin
gevşemesini sağlıyor. Stres yönetim becerisi de, ölçülü stres yaşamanızı sağlar
ve stresin faydalarını görürsünüz, adrenalin salgılarsınız.
Düşüncelerinizi ve hayatınızı organize edebildiğiniz ölçüde
de hafızanızı geliştirirsiniz.
Sosyalleşme sürecinizi hızlandırın! Yeni yeni insanların
arasına karışın, doping almış gibi olacaksınız.
Ben kıdemli bir networker’ım mesela (iş ağı kuran,
geliştiren kişi). Birçok etkinlikte, bir sürü insan tanıyorum ve çoğuna adıyla
hitap edebildiğim gibi işini, ailesini, son projelerini de biliyor ve ona göre
konuşuyorum. Merak ediyorlar nasıl akılda tuttuğumu. Hepsi yeni bir bilgi ve
ben öğrenmeyi hele ki insan insana öğrenmeyi seviyorum. Ve ayrıca hepsini
aklımda tutmuyor, ezberlemiyorum. Zaten zihnimde o kişinin siması, ses tonu,
yürüyüşü ve başka özellikleri etkileşimli bir harita kuruyor. Bir hareketinden
diğer detaylarını hatırlayabiliyorum.
Siz de sosyalleşin, yepyeni insanlar size yepyeni düşünme
becerileri katacaktır!
Öneriler arasında en önemlisi; pozitif tutum. Bu, beyninizin
daha canlı çalışmasını sağlayacaktır.
Çinko meselesine bir daha dönmek istiyorum konuyu kapatmadan
önce. Hiçbir yerde okumadım, sadece kendi bulgum.
Çeşitli çalışmalarım çinkoyu işaret ediyordu. İlginizi
çekebilecek bir örnek üzerinden paylaşayım birini.
Özet geçiyorum bilgileri; erkekler yaşlandıkça seks
kabiliyetleri azaldığı gibi beyin sağlığı açısından da daha az seks yapmaları
öneriliyor. Çünkü her boşalmada bol miktarda çeşitli minerallerden kayıp
yaşanıyor. Bu minerallerin etkilerini inceledim ve vücut için faydalarını,
menilerle en çok kaybettiğimiz çinko ve beyinde işlevlerin çoğu çinko
aracılığıyla yürütülüyor. (Burada teknik veya anatomik bir ifade bilerek kullanmıyorum,
hatta özet geçerek hareket ediyorum.)
Bekar erkekler cinselliği biraz daha sağlıklı bir programla
yaşarsanız, özellikle de mastürbasyonu azaltırsanız, çinko tasarrufu
yapabilirsiniz.
Neyse, çinkonun hafıza üzerindeki etkilerini başka yollarla
da kendimce tespit ettikten sonra bazı denemelere başladım ve gözle görülür sonuçlar aldım. Çinkoyu en rahat çiğ bademle alabiliyoruz. Bir avuç kadar yerseniz, süper olur.
İlişkilendirme konusuna daha önce de defalarca değinmiştim;
ilgili ilgisiz mevzuları birbiriyle ilişkilendirdiğinizde yaratıcılığınız artar
diye. Tüm bu süreçlerde hafızanız da gelişir.
Mesela şu an bu yazıyı Levent semtinin içinde saklı Dilek
Sabancı Parkı’nda yazıyorum. Ağaçlar hışırdıyor. Ağaçlar Belgrad Ormanı’nda da
çok hışırdıyor. Üstelik orası daha serin, malum orman. Ormanlar havayı
serinletebiliyor. Belgrad Ormanı’na giderken yaya gidemezsin, mecbur araba
kullanacaksın. Arabaların klimaları da çok serinletebiliyor. Ama ormana
giderken klima kullanarak sera gazına sebep olmak da bir ikilem gibi sanki. Ağacın
metabolizması da ikilemden teklik değil mi? Yerden alıp göğe uzatıyor. Belki de
bunu en gösterişsiz ve en yüce şekilde yaptığı için her öğretide ilahi kabul
edilir. Vs…
Burada şöyle tüyo var; beyniniz yer ve rotaları, sayı ve
nesnelere göre daha iyi hatırlıyor. Hafızayı güçlendirmek için öyküleştirmeden
yararlanabilirsiniz.
Hatırlaması güzel öyküler yaşayabilmeniz dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuzla blogu zenginleştirdiğiniz için teşekkürler :)))