22 Mayıs 2012 Salı

Hipnoza Yatanınız Oldu Mu?

Bir sorunla karşılaştım geçen gün. Süreç içinde aşardım belki kendim, sonuçta kendine de koçluk yapabilen birisiyim.
Ama bir yakınımın hipnoz seansı sözü vardı, hadi deneyelim dedim. Hem ilk hipnoz seansını da bende yapmıştı seneler önce, değişimini, gelişimini gözleme imkanım oldu.
Hemşirelik eğitiminin ardına çocuğunun sorularıyla baş edemeyip kişisel gelişime başlayan, bir süre sonra da hipnozda yoğunlaşan Güler Pınarbaşı'ydı terapistim.
Yıllar önceki ilk deneyimim de enteresandı, ama bu sefer çok daha derin şeyler deneyimledim. Bazı detayları törpüleyerek deneyimlerimi paylaşmak istedim.
Sorunum çok kişiseldi ve kendimi çok kötü hissediyordum. Çok uzun bir süredir hiç bu kadar düşmemiştim.
Hoş, dışarıdan bakan çok mutlu görebilirdi, ama mutsuzluğumu dönüştürmek cidden yoruyordu. Beklediğiniz gibi köstekli saatler sallamadı Güler. Çeşitli telkinler ve nefeslerle yumuşadım, rahatladım ve kendimi rahat bir yerde gördüm.
Yetkinsiz uygulamalar sebebiyle buradaki detayları paylaşmayacağım, affınıza sığınıyorum.
Her duygu halini deneyimledim, daha da deneyimledim. Sorun yaşadığım kişiyi gördüm, ona duygularımı, bastırdıklarımı dahi ortaya çıkardım, deneyimledim. Ardından bu duygulara benzer başka birisiyle de uzun yıllar önce birşeyler yaşamıştım. Onunla aramdaki bağı ve duygularımı da deneyimledim. Birden öfke yayıldı içime.
Bahsetmiştim sanırım, sevdiğim kadınla yaşadığım aşkı düşünürken göğüs kafesimin hemen altında bir dalgalanma olduğundan. Bunun timüs bezi olduğu ve yaşam sevincinden bağışıklık sistemine kadar herşeye etki ettiğinden... Son zamanlarda aşk duygusunu hissetsem de duygu durumum düşmüş anlaşılan. Çünkü birden hayalimdeki, geçmişime ait bu iki kişi bende öfke doğurdu. Unutmuştum o duyguyu, ama volkan gibi patladı ve her yanımı sardı. Üstelik mutluluk halinden, sevgiden çok daha hızlı yayıldı. Sanırım bunun sebebi bir konudaki inancımın kötü bir şekilde sarsılmasıydı...
Öfke normalde bir ateşken, beni saranın bir balçık olduğunu gördüm. Öyle ki son hücremde de öfkeyi hissettikten sonra birden beden dilim değişti. Çok küstah bir hal aldım sanırım, ego olmuştum, ego dolmuştum diyebilirim. Elimi kaldırsam dünyaları yakabilecek kadar öfke doluydum. Güler'e bir ara beni bu şekilde bırakmamasını fısıldayabildim, çünkü AŞK ile yürüyen, böceklerinden gıcık komşusuna herkesi ve herşeyi SEVEN MUSTAFA gitmiş, Star Wars'taki Darth Wader gibi evrenleri öfkeye boğacak bir adam gelmişti.
Neyse ki Güler benim cevaplarımı güzel şekilde yönetti ve o öfkeli halimin uzaklaşmasını sağladı.

Seans boyunca çok ağladım, gözlerim acıyacak kadar ağladım. Ama o sırada daha da gerilerde cevap arayan sorularımla yüzleştim. Mesela birçok kişi biliyor benim kişisel gelişime merakımın nasıl doğduğunu. Kaba bir hatırlatma; ruh göçünü merak ediyordum. Çünkü gözümü açtığımda 3 yaşındaydım, kendime dair hatırlayabildiğim her şey 3 yaşımdan başlıyor, 0-3 yaş arası ise en ufak bir kayıt yok. Babama ruhun, biz küçük çocukken mi geldiğini sorduğumda babam "daha annenin içindeyken gelir" demişti. Ben 3 yaşımın öncesini bilmediğimi söylediğimde, "acaba benden önce başka bir ruh varsa ve o gün (3 yaşımdaki o gün) o ruhu kovup ben mi geldim" diye sorduğumda bilmediğini, bildiğini kadarıyla olmadığını söylemişti. Sonra ben ısrar edince bir imama gitmiştik ve Kuran'da böyle birşey yazmadığını, böyle birşeyin olmadığını söylemişti. Ben de meraklıyım ya, "Kuran'da yazmadığı için mi yok, yoksa olmadığından emin olduğun için mi yok diyorsun?" demiştim. Cevabı tatmin etmemiş ki, kendim bulacağım demiştim :) 25 yıldır bulamadım hala, ama bu cevap yolunda öğrendim her ne öğrendiysem.
Seansa dönersek, seansta da daha geriye gidemedik. Dipsiz bir karanlık, ölüm hali çıkıyordu hep. Ama o ölüm-doğum-yaşam anlarını birkaç kez yaşayıp da hayat amacımla yeniden ve daha derinden tanışmak, cidden tokat etkisi yaptı. Henüz bunu paylaşabileceğimi sanmıyorum :)
Mesela annemle, babamla ve kendimle iletişimimde göz ardı ettiğim, hatta görmediğim bazı şeylerle tanıştım.

Deneyimler uzar gider. Yakın zamanda hipnoz eğitimi almaya karar verdim ben de. Zaten yakınlarım öneriyordu, bilinçsizce yaptığımı söyleyenler olmuştu, daha da geliştirmiş olacağım. Çünkü çok ağır vakalarda ve deneylerimde belki önce hipnozu kullanabilir, ardına koçluk yapabilirim.


Güler Pınarbaşı'nın hipnoz seansı birçok bilinç duvarımı hızlıca aşmamı sağladı. Akabinde de bir koçluk seansı ile çok hızlı kaldırdım enerjimi ayağa.
Güler'e teşekkür ederken iletişimini de paylaşayım merak edenler için; gulerpinarbasi@gmail.com
Sizin de var mı acaba bilinç duvarınızın ardına saklı tohumlar... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuzla blogu zenginleştirdiğiniz için teşekkürler :)))