9 Mart 2015 Pazartesi

Oyun Değiştiren Kimdir Duydunuz Mu?

“Sana verebileceğim tek öğüt hayaline sıkı sıkıya sarıl. Zor, ama kendine has bir yol arzuluyorsun. Hayalin senin tek hedefin ve tek destekçin olacak” demişti bir akıl hocam seneler evvel, ona kafamdan geçenleri anlatmış ve yorumlarını istemiştim.
Yaşam koçluğuna başlamıştım, sıkıntı hallerine çözümler buluyorduk.
Hem kariyeri hem ilişkisi berbat durumda kişilerle yol aldık, mobbing konusunda çok güçlü yollar kat ettik. Sonra diyetsiz kilo verdiren süreçlere girdik.
İç hastalıklar ve beyin deformasyonları üzerine doktor kontrollü iyileşmeler ve reformasyon başarılarımızı zaten yakınlarım biliyor.
Ama hayalim dünyaya etki etmekken, müşterilerimden öteye geçemiyordu etki alanım.
koçluk
Ne yapsam diye düşündüğüm vakitler, önce bir dostumun KOBİ olarak dünya devi bir firmayla girdiği savaştaki başarımız, sonra da ülkedeki devlerden birinin kendi sektöründe girdiği çıkmazı çözüşümüz beni bu kulvarlarda da yardımcı olabileceğime ikna etti; Abdi İbrahim, Vodafone, Arçelik…
2013’tü iki parçalı bir hayal kurmuştum ve “şirketlerde kriz çözmek istiyorum” dediğimde hiçbir fikrim yoktu. Ama buna bakmalıyım, çünkü krizlerde boğulan birçok şirket gördüm, oysa fırsatlar bile yaratılabilirdi.
Neyse efendim, 2013 yarısı ve 2014’te kriz çözücü ünvanı altında müşterilerimle güzel hatta çok güzel şeyler yaptık.
Hayalimin diğer parçası ise en geç 2015 ortası itibariyle fırsatlara meyletmekti. Ama hayal bu, zihinde dolaşırken unutulabiliyor. Oysa bir hayali gerçekleştirebilmenin ilk kuralı; onu hatırda tut. 2014 Aralık’ta da hayalimin bu diğer parçasını hatırladım. Master eğitmenimle koçluk yaptık ve sonrasında 1 gün sonrasında telefonum çaldı ve akan sohbetle davet geldi; eski müşterim Fırsatlar Yöneticisi olarak onlarla daha da derin bir çalışmaya girmemi talep ediyordu.
Holding-Statement-Crisis-Management-e1349274572376
Bir sonraki gün başka bir firma da benzer minvalde bir talepte bulundu. Derken neredeyse her çalan telefonda fırsat talebiyle randevu talep ediliyordu.
Bugüne gelelim mi?
Stratejimi revize ettim ve daha büyük oynamaya kararlıyım, çünkü hayalim çok büyük. Artık kriz çözmek bile değil, oyunun kurallarını değiştirmeye niyetliyim. O sebeple kartvizitimi alanlar ‘game changer’ (oyun değiştiren) ile karşılaşıyor.
  • Game Changer olarak ne yaptığımı kısaca belirteyim ki soran olursa bu blogu referans gösteririm. ‘Düzen’ ve süregelen sıkıntılarından bunalan kurumlar,
  • Büyümekten öte sıçramak isteyenler,
  • Sektörde tutunmak değil kendi kuralını koyabilen olmak isteyenler,
  • “Şu sorunu bir aşabilsem hele” diyenler gibi şirketinde veya projesinde mucizeye ihtiyaç duyanlar benim müşterim oluyor.
Dolayısıyla genelde koçların, danışmanların ve hatta ortakların bile çözmek bir yana bakmaya kaçındığı konular, ele almaya çekindiği beklentiler benim çalışma alanım.
Bu sebeple krizleri çözerken en çok kullandığım teknik, koçluk üzerine kendi geliştirdiğim AKUT’tu (Acil Karar Uygulama Tekniği). Şimdi ise yine kendi geliştirdiğim MIRAS (Miracle Strategy-Mucize Stratejisi) ile birleştirerek kullanıyorum.
Klasik bir koç veya danışmanla farkımı umarım ifade edebilmişimdir. Neden web sitemdeki süreç çatlak yumurtayla başlıyor, altın yumurtayla bitiyor, şimdi fark ettirebildim mi?
Sözleşmeler Hukuku, yeni nesil pazarlama, fütürist iş modelleri ve daha birçok inovatif değişimlerim sürecek tabi ki.
Game Changer olarak çalıştığım müşterilerimin dışında bir gelişme daha var; fitili ateşleyen şeylerden biri olduğu için paylaşmak istiyorum.
Eski müşterilerimden, yakın dostum, ödüllerle kalabalık firma TABİT (Tarımsal Bilişim ve İletişim Teknolojileri) Firması’nın Fırsatlar Yöneticisiyim.
Reddettiğim sayısız iş teklifine rağmen neden bunu kabul ettim? Çünkü hayalime hizmet ediyor. Yayılabilen bir yapı kurmak istiyorum, oysa şu an tek başımayım. Bu firma ise tarımsal sorunlara bilişim çözümleri getiriyor, dolayısıyla halkın %37’sine hitap edebilen çözümler yaratıyoruz. Buradan kendime ilham çıkaracağımdan eminim. Ayrıca sosyal gaye, en önemli parametrem, bu firmada bir proje geliştirilirken sorulan ilk şey kârlılık oranı değil, çiftçiye faydalı olup olmayacağı. Zaten bu yaklaşımları sayesinde birçok krizi aşabilmiştik, ulusal ve uluslararası birçok ödül aldılar ve en son NOBEL Barış Ödülü’ne aday gösterilmişilerdi… Artık bu güzel insanlarla dirsek temasında daha da güzel değerler üretiyoruz. 
Bu arada kitap durumumu soranlar oluyor. Takip edenlerin bildiği üzere Sun Tzu’nun 2500 yıl önce yazdığı, dünya genelinde stratejistlerinlerin başucu kitabı sayılan Savaş Sanatı’nı yeni bir vizyon ile ele aldım. Klasik savaş-barış ikileminde değil, sulh mantığında pratik hayattan örneklerle yazdım. Düşmanını yendiğin ya da caydırabildiğin ölçüde sağladığın barış geçicidir. Uygun strateji ile sulh yaratabilirsin ve barıştan çok daha ötesidir. İçerik bitti, yayına da hazır ama dursun şimdilik; çünkü çok daha başka bir kitaba başladım. Zaman buldukça yazabiliyorum, o yüzden yavaş ilerliyorum. Bunu yayınladıktan revizyonumu yayınlamayı planlıyorum.
Ödül Hukuku konseptindeki hukuk felsefesi üzerine kitap çalışmam ise yarım kalacak bir süre daha.
Bu gelişmelerden anlıyoruz ki mesaim iyice doldu. Bu sebeple innomind olarak çalışmalarımı sabah 05:00-07:00 arasında ve haftasonları yürütüyorum genelde. Yeni talepleri de bizzat benden mentorluk alan koçlara ya da güvendiğim dostlarıma yönlendiriyorum.
Yoğun ilginiz için çok teşekkür ederim.
Bir hayalim var ve onu yaratacağım.
Hayalim içinse rüya görmem gerekmiyor, o sebeple daydreamer oluyoruz (gündüzdüşleyen).
Ölürsem de bu yolda öleceğim.
Ancak o hayal için yaşamam gerekiyor.
Peki sen?
Uğruna öleceğin, hatta uğruna yaşaman gereken hayal ne?
hayal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuzla blogu zenginleştirdiğiniz için teşekkürler :)))