21 Nisan 2013 Pazar

Mutluluk Paylaştıkça Büyür

Dün benim doğumgünümdü; 20 Nisan. Ve sanırım en eğlendiğim günlerden biri oldu.
Sizinle de şimdi dünün ufak bir özetini ve hepimiz için yaptığım bir çıkarsamayı paylaşmak istedim.
Normalde doğumgünlerine pek önem vermem. Kendim için sadece geçen sene, son dakikada "yapayım" diyerek birşeyler ayarlamaya çalıştım ve 15-20 kişi falandık sanırım.
Dün ise yine birşey yapmak istemedim, yorgunluk, yoğunluk vs..
Çok sevdiğim bir dostum kahvaltıya kaçırdı ve gün boyu birlikte vakit geçirdik.
Yüzlerce mesaj, mail, telefonla arama (teşekkür ederim)... Dostumla sohbetimiz sık sık sevimli bir sebeple bölünüyordu haliyle, iletişim kurulabilen her mecradan iletişim kuruluyordu; hayatlarında varlığımdan memnuniyet ve bu memnuniyeti paylaşma güdüsü...

Bu durum gözümüzden sık kaçıyor değil mi?
Birilerinin hayatımızda varlığından memnunsak, bunu onunla da paylaşsak nasıl olur? Sevgilinize, eşinize, dostunuza en son DURDUK YERE, SEBEPSİZCE ne zaman dediniz, hayatınızda olduğu için memnun olduğunuzu?
Yolda karşılaştığım arkadaşların kutlamaları, ayrı bir keyifti. Geniş bir çevrede ve aktif arkadaşlarım olduğunu görmek iyi hissettirdi.

19'unda ziyaret ettiğim bir işkadını başlattı sürprizler silsilesini.
Toplantımızı, elinde pastayla asistanı böldü. Biliyor musunuz, hayatımın ilk sürpriziydi bu. Daha önce birileri sürpriz yapmak istediğinde bunu çabucak anlıyor, anlamamış gibi yapıyordum. Bu sefer ise asistan odaya girmeden sadece 1 saniye öncesine kadar fikrim dahi yoktu. Şaşkınlık ne ilginç duygu!
20 Nisan'ın son saatlerine kadar 3 sürpriz kutlamaya maruz kaldım, şaşırmak çok hoşmuş. Daha sık deneyimlemek ve deneyimletmek istiyorum, teşekkürler!

Bu sürpriz kutlamalarda, her seferinde ortadaki pastayı bölmek de işin ayrı bir boyutuydu. Kişi sayısı kadar bölüyordum. Özellikle gece gelen elmalı tarttan, hepimize ufak birer parça düştü. O küçük parçaları ellerimle servis etmenin anlamı benim için çok büyüktü.
Bu paylaşım da aklıma bir şeyler getirdi:

Twitter'da takip ediyorsanız beni, son zamanlarda sık sık insanlıktan bahsediyorum. (www.twitter.com/mustep) Öyle ki en temel 3 değerimden biri oldu insanlık (www.nasildahaiyiyaparim.com/ozgecmisim.html)

İnsanlık iletişse, insanlık mutlu olsa, insanlık güzel duygular yaşasa ve paylaşsa nasıl olur?

Mayıs sonuna kadar birini mutlu ettiğinizde, özellikle de kendinizi mutlu ettiğinizde, bunu benimle cozum@mustep.com üzerinden paylaşsanız, konuya "mutluluk" yazan mailler atsanız... Mutluluk öyküsünü anlatsanız, ben de size küçük bir sürpriz versem...
Mayıstan sonrasına da yeni sevimli adımlar atmaya ilhamlar buluruz hep birlikte.

Bu arada mutluluk demişken, Mutluluk Ekonomisi kavramı ilginizi çekerse, buraya tıklayarak eski bir yazımı okuyabilirsiniz: http://paylasim.lalabey.com.tr/yazihane/yazar-arsivi/592-mustafa-emin-palaz-kaleminden-mutluluk-ekonomisi.html

Bu blogu çevrenizle de paylaşın, çevrenizden gelenleri de benimle paylaşın, yayılsın damlalar.

Kendimi seviyorum,
Sizi seviyorum,
Hepimizi seviyorum.
Mustafa Emin Palaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuzla blogu zenginleştirdiğiniz için teşekkürler :)))