Geçtiğimiz ay, kitabın yazarı Stefano D'anna, Future Leaders of the World isimli bir çalıştay için ülkemize ziyarette bulundu ve benimle de tanışmak istedi.
Programımızın yoğunlukları eşleşmedi ve buluşamadık ama sizinle, bu tanışıklığa vesile olan makalelerimden birini paylaşmak istedim.
"Ateş Var Yaratmak İçin"
Korku! Şu an içinde olduğum duygu.
Ben deştikçe daha da çok çıkıyor ortaya. Tıpkı petrol gibi,
ağdalı, karanlık, diplerde; görünmüyor ama dünyayı yönetiyor. Neden? Ona
yüklediğim anlamlardan ötürü tabi ki!
Oysa ben buraya yönetilmeye mi geldim?
Hayır!
Küçük bir sır vereyim; yaratmaya geldim, yaratmaya: değer
yaratmaya, ilham yaratmaya, düşümü yaratmaya.
Peki ya düşlerimi yaratmaya hazır mıyım?
Karnımda acı “Hayır” diyor, daha pişmemişim.
Bu ilahi bedenimdeki hoşuma gitmeyen tek şey sanırım
karnımdaki kaotik yapı! Ruhluk bilincimi hatırlatan can da midemden cevaplar
veriyor, korkularımla aşk yaşayan egom da.
Cevabım “hayır, hazır değilim düşlerime” diyor.
O halde düşlerim de bekleyecek.
Ama onca bedel ödedim; rahimden çıktığım günden beridir onca
bedel ödedim.
Ayrıca bu “hayır” cümlesinin ardında bir fısıltı var; “hadi”
diyor. Duymak istemediğim, duymazdan geldiğim, duymaktan korktuğum!
“Hayır” ise o kadar tatlı ki, mitolojik sirenlerin sevimli
şarkıları gibi geliyor kulağa…
“Hayır Mustafa,
Hazır değilsin
hayallerine.
Hayır Mustafa,
Git dinlen önce”
Korku bu! Dibine kadar korku, her tarafımı sarmalamış korku!
Direncimizin baş silahı. Yaratma devrimimizdeki can
düşmanımızın temel gücü.
İşte basit bir politika: Eğer onu yenmek istiyorsam, kendime
oynarım!
En güçlü olduğum yan, şu an hissetmekte zorlansam da sevgim,
özüm, çünkü bu benim!
Benim bir hayalim var! Her gün yatarken düşlediğim, uyanınca
ilk aklıma gelen.
Agamemnon, Truva’ya ulaşmak için en sevdiği çocuğunu, kızı
Iphigenia’yı feda etmişti değil mi?
Peki ben? İçimdeki bu girdaptan kurtulmak için hangi bedeli
ödemeye razıyım?
Kardeşim? Olurdu ama kendi hayalleri var.
Babam? Olurdu ama kendi hayatı var.
Gönlümü verdiğim kadın? Olurdu ama kendi sorumlulukları var.
“Kendi”…
Ben? Hayallerim
üzerinde sorumluluklarım var. Onlara bu yaşamımda sahip olma arzum var. Kendi
hayallerime sahip olmam gerek…
Öyleyse, hayallerim için bugüne kadar ödediğim bedel
yetmiyor madem, benim için en kıymetli şeyi kurban ediyorum; kendimi.
Eğer hayallerime sahip olamayacaksam, yaşamın ne anlamı
kaldı ki?
Peki, biliyor musunuz şimdi ne oldu? Karnımda kocaman bir
ateş var yaratmak için!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuzla blogu zenginleştirdiğiniz için teşekkürler :)))