30 Aralık 2010 Perşembe

İstihdamını beklemek mi?



Geçen akşam bir dostumla beraberdim. Kendisi bir bankanın orta düzey bir profesyoneli, bir derneğin yöneticisi ve sosyal damarları yüksek, sesi yumuşak, süper sempatik bir insan.
Onunla iş hayatı, sosyal projeler, eğitmenlik, istihdam ve girişimcilik üzerine konuştuk.
Birçok kişinin bildiği gibi istihdam değil girişimcilik hedefinde birisiyim ve kişinin istihdamını beklemesi (gönderilen CV'lere cevaplar ve/veya KPSS yolculuğu) taraftarı değilim.
Kişinin geçirdiği her gün bir girişimde bulunması ve hala gerektiğine inanıyorsa az ve öz iş başvuruları sürdürmesi vs...
Ancak dostum ise biraz daha farklı yaklaşımlar sundu.
Bankacılığın yarattığı yönetmelik ve tüzüklere uyma zorunluluğu, kişinin alışkanlık kabiliyetiyle de buluşunca, çok kolay bir şekilde pasifize edildiği ve hatta direk kendisini durduruğunu konuştuk.
iİş hayatında "doğrudur" diye "öğretilenler" ve bunları yönetmemiz,baskılayıcılığını kontrol edebilmemiz için bir yazı dizisi tasarladım.
Günümüzün genellikle en büyük bölümünü bloke eden iş hayatına dair Endüstriyel Yogiler yazımı, Üçüncügöz Dergisi'nin yeni sayısında okuyabileceksiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuzla blogu zenginleştirdiğiniz için teşekkürler :)))