6 Eylül 2010 Pazartesi

13 Eylül :S


Uzun bir süredir siyasetle politikanın farklarını dahi bilmeyen kişilerden siyaset ve politika vaazları dinliyordum.
Bir yandan da apolitik insanlarımızdan ötürü hayıflanıyordum.
Ya kör aşık siyasetçi ya da apolitik... Şakül hiç dengeye gelemez miydi?
Şükür referandum var.
Mantıklı olsun ya da olmasın, insanlar bir düşüncedeler; evet ya da hayır...
Gerçi gözlem yapınca bu durum da can sıkıcı. Zira insanların neredeyse tamamı ya AKP için "evet" diyor ya da AK Parti için "hayır" diyor.
İçerikten ziyade ideolojik uygunluk.
Bununla ilgilenenler de var gördüğüm kadarıyla, içeriğin ne olup bittiğiyle.
Bir devrimciyle tanıştım, en azından kendisini böyle tanımlıyordu. "Yetmez ama evlat" dedi, "bu bir adım, evet deyip destekleyeceğim".
Bir amca ise, "ben anlamadım, benim aklım almadı, o yüzden hayır diyeceğim" dedi.
Evet ya da hayır sonuçta, düşünerek çıkan bir sav olduğu için saygı duyuyor ve ikisini de destekliyorum. Ki böylece 1980in müzdarip olduğum etkilerinden apolitikliğin de küçük küçük kırıldığını gözlüyorum.
Ama kırılma demişken...
13 Eylül sabahını merak ediyorum ben çok çok.
Sandıktan EVET çıkarsa, aklı ermeyen, yolsuzlukları görmeyen, koyunlaştırılmış yobazlarımız ile aydın, entellektüel, laiklerimiz arasındaki gölge daha da derinleşecek mi diye şüpheleniyorum.
Bu sosyal kırılmanın bir avantajı, iktidar güven tazeledi düşüncesiyle bir zafer olup, yandaşçılığı da körükler mi acaba?
İnsanımızın kinayeli yaklaşımlarıyla vatan için HAYIR işlenmiş olsa pekala?
Sözde aydınlarımızın, sözde yobazlara yönelik sözde kavgası kazanılmış ve hükümete BİR DERS verilmiş olacak mı?
Ekonomik değerlerimiz bu kardeş aşkından (?!?!) ötürü nasıl tepki verecek?
Tabi ülkemizde yaşamayıp yönetimine katılmak için gelmeyi planlayanlara da değinmek isterdim ama...
Oy kullanmayacak birisi olarak merakla bekliyorum 13 Eylül'ü:)
-- dipnot: bu yazıyı yazarken MSN üzerinden ölçtüğüm küçük referandum nabzında, oy kullanacak arkadaşlarımın %50si neden o oyu atacaklarını bilmiyorlar, ama neyse ki birkaçı araştırdı ve artık düşüncesinin bir nedeni var:)
Kendilerini buradan tebrik ediyor ve ülkeleri için yaptıkları bu ulvi görevden ötürü alkışlıyorum. Darısı benim başıma:)

3 yorum:

  1. Çok teşekkürler yorumunuz için, en kısa zamanda o videoyu da izleyeceğim.
    Ancak bir de isminizi bağışlarsanız, daha güzel olur:)

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Mustafa,

    Hayır oyu veren kitle içinde CHPli olarak lanse edilen grup için bir yorumun var mı?

    Ömründe CHPye oy vermemiş bir insanım. AKPden ve kadrolaşma hareketinden, kusura bakılmasın ama cemaat maşası tavırlarından nefret ediyorum. Ülkenin bütün limanlarının yabancılara verilişini, özelleştirme adı altında bütün öz kaynaklarımızın elden çıkarılışını izlerken yaşlandım ve yıprandım. Gelen paraların kısa vadede çözüm olup uzun vadede ülkeyi ekonomik olarak tam köleliğe götürdüğünün farkında olacak kadar da gözlerim açık. Onursuzca yaşayıp, dinden imandan bahseden sonra da gireceği bir sınavdan başka ümidi kalmamış insanların "kul hakkına" gasp eden/bu gaspa ses çıkarmayan zihniyetten tiksiniyorum.

    Çok şükür dediğimiz bu referanduma da maalesef güvenmiyorum. Bu ülkede ne sandıklar çalındı, ne elektronik hırsızlıklar yapıldı. Bir kilo pirincin oy ve seçmen ile parabolik ilişkisi konuşuldu aylarca. İnsanların aç ve çaresiz bırakılıp sonra ihtiyaçları ile terbiye edildiği topraklarda yaşıyoruz... Bu ülke, yargılamaya çalıştığı darbecilere zamanında "evet" dedi.

    Apolitik miyim? Bence değilim. Ülkemde desteklenecek siyasi oluşum görmemek apolitiklikse kabul ederim aslında.. Zira uçkurunu, cebini ve gırtlağını düşünen insanların destekçisi olamam. Ülkede etnik kimlik sorunu başlatanların destekçisi olamam. Sosyalizm nutukları atarken elitist politika güdenlerin destekçisi olamam. Devletin kokuşmuş kurumlarına, hükümetin "okyanus ötesi" icralarına güvenmiyorum.

    Sence burada yaşamamın ya da mücadele edip işlerin ucundan tutmamın bir anlamı var mı?

    YanıtlaSil
  3. Bir öğüt vermek haddime değil, ancak birşey paylaşabilirim, kimden olduğunu şu an hatırlamadığım bir söz: "kötüler hakim oluyorsa, bu, iyilerin sessiz kalmasındandır".
    ben ceza ödeyeceklerdenim, oy kullanmadım, "demokratik" bir şekilde savunduğum bir taraf da yok haliyle. Ancak merakım düşünerek mi atıyoruz, kör mü atıyoruz oylarımızı...
    Evetse neden evet, hayırsa neden hayır diye.
    Hayır oyu verenlerin CHPli olduğunu düşünen ülkem, güzel kızların da CHPli olduğunu düşünüyor ve "aslında bu eskidi, bakın artık MHPli kızlar da güzel" diye saçma haberlere de maruz kalıyor (bknz referandum sonrası haberler arşivlerine).
    Oy kullanmayanlar apolitiktir, bitaraftır gibi bir genellemeye gelinse, başkasını boşverip kendime bakıyorum ve ben apolitik miyim:)

    Bu genellemelerin saçmalığında boğulmadan bir kenara çekilip son sorunuza baktığımda ise, cevabını ilk cümlemde vermişim sanırım:) Ben hükümet karşıtı değilim, ancak beğenmediğiniz bir durum varsa, emek harcamanız gerektiğine inanıyorum.
    Beğenip beğenmeme gibi, eyleme geçme seçimi de size kalmış.

    YanıtlaSil

Yorumunuzla blogu zenginleştirdiğiniz için teşekkürler :)))